“Sen git albayim, once bana o pinhan saklayarak igtigin güzel cins viskilerden getir bakalim hele!†niteleyerek buyuruyor.
soyluyor. Devletin kapitalistle§mesini bir gunde tersyuz edip onleyecek ve donu§turecek degiliz elbet. Daha i§in ba§indayiz.
Uzun KIRCA/ 30 Ağustos sizin değil bizim neşeımız gerekirse yüreğimizde kutlarız O’nu-(TAMAMI)
Kolejdeyken nasil uzak dururdum onlardan! Anamin babamin istedigi gibi bir kizdim o zamanlar. Omer abi bizim fakulteye geldiginden buyana, degi§tigimi, degi§mek istedigimi belki de anlami§tir. Belki de severler beni.
Yeni dindarin duasi. Miy miy miy miy... Son diyerek bir §ey yasak ki Tezelcigim! Kırık dökük Bizans’fecir yeni Rum’ya dogru yolalan bir akşam otobusunun iginde, bir zamanlar onca guvendigin, ayakta dursun diyerek onca sirt verdigin oz karde§inin senin igin ne cinayet planlari kurdugunu buseydin, son sanarak bir §eyin olup olmadigini anlardin.
Ben de o devran ne o skolastik a§k kırcı dostlugumuz igin yeni bir gaba harcamaktan gekindim? Yuzune, gozlerine bula§an bu huznu neden sevip ok§amadim? Ki tuttu beni?
pekçe yuvarlakla§mi§ gizgileri, du§uncesinde sert gok bozguncu, tutumunda katı azca tevazulu, deli§men ve sıcakkanlı; tam kendisi olarak yuruyup gidiyor.
O Dortyol agzinda Yildiz’siz kalinca Ali Cambaz’nin yanina ko§mayi du§unmu§ muydum acaba? Bilemiyorum. Guvensizlik, ku§ku tohumunu igimde birçok gogaltmaya yeltensem, Yildiz’in arkasindan ko§up “ne evet berenarı daha kal,†dememek igin gug tutuyordum kendimi.
Ben bile bunu, ba§ka her §eyi biricik hiç du§undum. Ama en gok sizi du§undum Omer abi. Sebep bilmiyorum, en gok sizi. Birine anlatsam en azca sizi katardim anlatacaklarimin igine.
Kamer§en’in kupkuru kesilen gozlerinden ate§ler fi§kiriyor. Du§manlik meşbu: Batsin bu dugun mar§i! Dugun bile, Ercan da batsin! Benim igin bu gecenin gok guzel olabilecek bu uslu dakikasi da boylece son bulmu§ oluyor.
Bundan tam dü bahis bul ay. evvelsiydi. Butun şeb gaye almi§tik. Sabahin ikisine derece du§man makara engellerine sessizcesine yana§abilmi§tik. Oncu istihkamlar mayin arayarak ilerlemekte, bunlari evvela tesirsiz hale getirmekte ve tesirsiz hale getirdikleri yerlere bahis bul parafin §eritler gekmekteydiler. Benim kulagim devamli surette telsizdeydi. Boluk komutaninin sesini bir kere henüz duymu§tum!
Tezel’in bu gulu§unu yerinde tanirim. Bozgun bir gulu§: Ya Aysel hakliysa? Ozgurluk gibi haklilik da gorece bir §eydir. Haklilik evet da ozgurluk niteleyerek tek, butun zamanlar igin gegerli bir §ey yoktur, bunu biliyorum Omer. Ama gene de, §u yeryuzunde degi§mez bir §ey var ki, herkesler benim kabilinden bo§luga garkolmuyor. Bel kemiği bir §ey. Kalp kadar, haysiyet kabilinden, segme kabil, bir sual kabilinden en azindan. Bir soruyu sordurtmak üzere... Aysel’in tutumu evet gergekten bunlardan biriyse? Kendimi kendi gozumde temize gikarmak igin butun yuku Aysel’in omzuna yikan o mektubumdan sonra, telefondaki sesini benden bu denli ırak tutabilecegini beklemiyordum.
O zamana dek boyle incitici kufurler edemezdim. isterdim bile beceremezdim. Agzimdan gikani kulagim duyunca kendim da §a§tim.
koruyabilmeniz igin size §u tavsiyelerde mevcut olmak isterim†diyebilecek denli duyarliktan nasipsiz o manken artigi denli güçsüz bu kadin.